DÜŞÜNÜRLERİN DÜNYA BİRLİĞİ DÜŞÜNCELERİ 2

 

Alfred, Lord Tennyson: Şair, 1842 yılında yazdığı şiirinde dünya birliğiyle ilgili görüşlerini şöyle dile getirmiş:

Savaş davulları artık zonklamayana kadar /  İnsan Parlamentosunda, Dünya Federasyonunda. / Orada çoğu kişinin sağduyusu tutacak / korkulu bir diyar huşu içinde / Ve sevecen dünya uyuklayacak / evrensel yasada yatacak.

Ulysses S. Grant: ABD başkanı olan Ulysses S. Grant 1873'te dünyanın geleceğini şöyle görmektedir.  Buhar gücü, telgraf, eğitim ve ulaşımdaki hızlı gelişmeler maddi ve manevi ilişkiler üzerinde büyük değişiklikler yaparak dünyayı tek bir ulus olacak şekilde geliştirip değiştirecek. Böylece ordulara ve donanmalara artık gerek kalmayacak, demiştir. 

 Stephen Hawking: (1942-2018)  Ünlü fizikçi Stephen Hawking insanlarda var olan saldırganlık içgüdüsü nedeniyle teknolojiyi bir yıkıma dönüştürebileceğini, bunun da insan soyunun sonunu getirebileceğini belirtiyor. Nükleer veya biyolojik savaş yoluyla insanlık yok edilmeden, bir dünya hükümeti kurulmasını ve teknolojinin kontrol altına alınmasını savunan Hawking, dünya hükümeti kurulmaz ise teknolojinin insanlığı yok edeceğini ileri sürmektedir.

Bu tek dünya hükümetinin de tiranlığa dönüşme riskine de değinen Hawking, insanlığın bu zorlukları alt edebileceğine inandığını belirtmektedir.

William Gladstone (1809-1898)  Osmanlı Türk ve İslam düşmanı olan İngiltere Başbakanı Gladstone ABD üstünlüğüne dayalı bir dünya birliği görüşünü ileri sürmüştür.

Kang Youwei: (1858-1927) Konfüçyüs’ün topluma hizmet idealini ve Budizm’in şefkat ruhunu benimseyen Youwei, sürgün döneminde dış dünyayı da tanıdıktan sonra 1880’lerde sosyal eşitlik, bir dünya hükümeti ve evrenin doğası gibi tarihsel ilerleme fikirlerini ortaya koymaya başladı.

Büyük Milletler Topluluğu  adıyla ırk, din, devlet, sınıf, cinsiyet ve aile engellerinin kaldırılacağı ve eşitlikçiliğin egemen olacağı bir dünya görüşünü ileri sürmüştür. Evrensel bir hükümet yönetiminde komünal toplum, onun tek dünya felsefesinin özünü oluşturmaktadır.

 Friedrich Nietzsche: (1844-1900) Beyond Good and Evil (1886) adlı eserinde şunları öngörmüştür: Rusya'nın tehditleri o denli artmalı ki, Avrupa birleşmek zorunda kalsın, demektedir. Ona göre küçük siyasetlerin zamanı geçmiş olup gelecek yüzyıl dünya hakimiyeti mücadelesini getirecektir.

Üstinsan kavramını getiren Nietzsche'nin üstinsanı, belli bir evrim sürecinin ardından, insanlar arasından çıkıp bütün insanlığı yönetecek insandır. Ama bu üstinsan bir diktatör değildir.

Theodore Roosevelt: (1858-1919) ABD Başkanı Roosevelt, Nobel kabul konuşmasında, bir dünya federasyonunun usta bir vuruş olacağını söyledi. The Independent'ın Editörü Hamilton Holt, Roosevelt'in Christiana'daki konuşmasına yanıt olarak, Roosevelt'in ‘Dünya Federasyonu’ planını överek, Henry IV'ün Büyük Tasarımından beri evrensel barış için bu kadar kapsamlı bir plana sahip olunmadığını yazdı. 

Sir Halford Mackinder: (1861-1847)  İngiliz coğrafyacısı Mackinder, “Yanılmıyorsam, herhangi bir gelecekte uluslararası işbirliğinin federal fikre dayanması gerektiği coğrafyanın mesajıdır” diyerek doğal tahribat ve çevre felaketlerinin dünyanın birleşmesini zorunlu kılacağını ileri sürmüştür. Dünya birliği için çevre hareketleri ve uygarlığın Gezegensel evresine değinerek 1931'de şunları söyledi.

“Yaşam geliştikçe, ormanlar yavaş yavaş temizlendi ve bataklıklar kurutuldu. Doğal bölgeler azaldı. Belki de bu sürecin devamı ile tüm insanlığın sonunda birleşeceği düşünülebilir... Medeniyetimiz körü körüne öldürücü bir çatışmaya girmeyecekse, bölgesel planlamanın şehir planlamasından geldiği gibi, dünya planlamasının da bölgesel planlamadan gelişmesi gerekir.”

Lionel George Curtis: Başlangıçta Britanya İmparatorluğu Federalizmini savunan İngiliz yazar, sonraki yıllarda bir dünya devletini savundu.

Özellikle Birinci Dünya Savaşında yaşananlar ve Hitler'in yükselişi onu, hayatının eseri olan Federal Dünya Hükümeti üzerinde çalışmaya yöneltti.